verlässlich

listen to the pronunciation of verlässlich
Немецкий Язык - Турецкий язык
e {fer'lauf} r gidiş, gelişme, seyir
verläßlich
güvenilir, itimat edilir
Английский Язык - Турецкий язык

Определение verlässlich в Английский Язык Турецкий язык словарь

dependable
güvenilir

Tom çok güvenilir değil, değil mi? - Tom isn't so dependable, is he?

Tom güvenilir bir kişidir. - Tom is a dependable person.

sure
elbette

Okyanus araştırmasının geleceğini onun geçmişiyle tahmin edeceksek birçok heyecan verici keşifleri elbette dört gözle bekleriz. - If we are to judge the future of ocean study by its past, we can surely look forward to many exciting discoveries.

Onu elbette bilmiyoruz. - We don't know that for sure.

dependable
güvenli

Tom güvenli, değil mi? - Tom is dependable, isn't he?

Tom oldukça güvenli, değil mi? - Tom is quite dependable, isn't he?

dependable
mert
sure
soruşturmak
sure
muhakkak

Sen bunu bana anlatan ilk kişi değilsin, muhakkak son kişide değilsin. - You're not the first person to tell me that, and surely you're not the last.

Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz. - Surely, in the present-day society, we might as well consider it natural that consumption plays an important role in the life of man and is closely related to his well-being and happiness.

sure
sağlam

Beni kimsenin izlemediğini sağlama bağladım. - I made sure no one was following me.

Endişelenme. Eminim, Tom'un henüz burada olmamasının sağlam bir nedeni var. - Don't worry. I'm sure there's a good reason why Tom isn't here yet.

reliably
Güvenerek, inanarak
calculably
hesaplanabilir şekilde
dependable
{s} güvenilebilir

Tom'un güvenilebilir olduğuna oldukça eminim. - I'm pretty sure Tom's dependable.

Tom'un güvenilebilir olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is dependable.

dependably
güvenilir şekilde
reliably
güvenilir şekilde

Şu an itibariyle tüm tümörleri güvenilir şekilde tedavi edebilecek bir yöntem yoktur. - As of yet, there is no method that can reliably cure all tumors.

sure
(İnşaat) emin, kati, keskin
sure
metin
sure
sahiden
sure
be sure dikkat etmek
sure
sıkı bağlayan