Given time, we should be able to solve this problem.
- Zaman verilirse, bu sorunu çözebilmeliyiz.
Again this year a lot of concerts are being given by amateur musicians.
- Bu yıl yine amatör müzisyenler tarafından birçok konser veriliyor.
I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
- Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
Everyone can feed the database to illustrate new vocabulary.
- Herkes yeni kelimeleri göstermek için veritabanını besleyebilir.
The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
- Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.
- Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
Allen was given a problem that was impossible to solve.
- Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti.