vergangen

listen to the pronunciation of vergangen
Немецкий Язык - Турецкий язык
geçmiş

Onun geçmişi hakkında herhangi bir şey duydun mu? - Hast du irgendetwas über ihre Vergangenheit gehört?

Kriz zamanı geçmişi idealize etmenin manası yok. - Es ist zwecklos, in Zeiten einer Krise die Vergangenheit zu idealisieren.

{fer'genglih} geçici
Английский Язык - Турецкий язык

Определение vergangen в Английский Язык Турецкий язык словарь

past
{i} geçmiş

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor. - It is considered impossible to travel back to the past.

Mutsuz geçmişini unutmaya çalışmalısın. - You should try to forget your unhappy past.

passed
{f} geç

Gemi köprünün altından geçti. - The ship passed under the bridge.

Dört evin önünden geçtim. - I passed by four houses.

elapsed
(Bilgisayar) tamamlanan
elapsed
(Bilgisayar) geçen
passed
(Bilgisayar) geçti

Ne kadar zaman geçtiğini söyleyemem. - I cannot say how much time passed.

Gemi köprünün altından geçti. - The ship passed under the bridge.

passed
geçmiş

Kendimden geçmiş olmalıyım. - I must've passed out.

O, sınavı geçmiş olamaz. - He can not have passed the exam.

gone by
geç

Onun ölümünden beri on yıl geçti. - Ten years have gone by since his death.

Arkadaşım öldüğünden beri sadece bir yıl geçti. - Just one year has gone by since my friend died.

past
-sız
past
bitmiş
past
sona ermiş
past
geçe

Üçü çeyrek geçe gelecek. - She'll come at quarter past three.

Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu. - Freddy's been working the graveyard shift the past month, so he hasn't been able to see any of his friends who work normal hours.

died down
aşağı oldu
faded away
uzak soluk
passed
geçen

Babası geçen hafta öldü. - Her father passed away last week.

Tom geçen pazartesi girdiği sınavı geçti. - Tom passed the test he took last Monday.

lapsed
hataya düşmüş
lapsed
x sona er/hataya düş/kay
past
(zarf) geçecek şekilde
past
{e} geçkin
past
{s} eski

Bu, son üç yıldır yaşadığımız eski soruna benzerdir. - This is the same old problem we've had the past three years.

İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte. - People attach more importance to popular culture today than in the past.

past
past master mason locasının eski reisi
Немецкий Язык - Английский Язык
faded away
gone by
died down
elapsed
past
waned
lapsed
passed
died away
last
gone away
(längst) vergangen
bygone
sich vergangen
trespassed
wieder vergangen
gone away