verdichtet

listen to the pronunciation of verdichtet
Английский Язык - Турецкий язык

Определение verdichtet в Английский Язык Турецкий язык словарь

concrete
{s} somut

Fikrinizi somut bir biçimde ifade edin. - Express your idea concretely.

Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek. - The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.

concrete
(sıfat) somut, elle tutulur, gerçekten var olan, maddesel, maddi, beton
concrete
muayyen
concrete
{f} bütünleşmek
concrete
betonla
concrete
çimento betonu
concrete
taş kesilmiş
concrete
belli
concrete
betonla kaplamak
concrete
açık
compacted
anlaşma yap
compacted
sıkıştırılmış
compacted
sıkılaştırılmış
concrete
{s} maddi
concrete
somut bir varlık
concrete
donmak
concrete
betona benzer herhangi bir karışım
concrete
betondan yapılmış
Немецкий Язык - Английский Язык
condenses
compacted
densified
squeezed
taut (style)
concrete
compresses
squeezed out
consolidated
compressed
condensed