Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.
- İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..
The export of arms was not allowed.
- Silah ihracatına izin verilmedi.
Thus, the ethical issue remains: Should cigarette makers be allowed to target global markets?
- Bu yüzden, etik sorun devam ediyor: sigara üreticilerine hedef küresel pazarlara izin verilmeli mi?
I give you five minutes to resolve this issue.
- Sana bu problemi çözmen için beş dakika veriyorum.
That was very reassuring.
- O çok güven vericiydi.
That sounds reassuring.
- O güven verici görünüyor.
You are not allowed to violate the rules.
- Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
My father won't allow me to keep a dog.
- Babam benim köpek bakmama izin vermez.
Mary terminated our friendship.
- Mary dostluğumuza son verdi.
If we place an order for more than 20 units, would you reduce the price?
- 20 kişiden fazla sipariş verirsek, fiyatta indirim yapıyor musunuz?
I am very happy to see you.
- I'm very happy to see you.
I am very happy to see you.
- I'm very glad to see you.
Eski sürümleri kontrol edin.
- Check for old versions.
Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
- The book is available in both hard and soft-cover versions.