Ben onu bir sokak satıcısından satın aldım.
- I bought that from a street vendor.
Meyve satıcısı Bak ama dokunma diyor.
- Look but don't touch, says the fruit vendor.
Tom satış makinesinden bir fincan kahve aldı.
- Tom bought a cup of coffee from a vending machine.
Otomattan da bilet satın alabilirsin.
- You can buy the ticket from the vending machine too.
Ben onu bir sokak satıcısından satın aldım.
- I bought that from a street vendor.