Onun hayatı çeşitlilikle doluydu.
- His life was full of variety.
Keşke işimde daha çok çeşitlilik olsa.
- I wish there was more variety in my work.
Çeşitlilik hayatın lezzetidir.
- Variety is the spice of life.
O, çeşitli ekinler büyüttü.
- He grew a variety of crops.
Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.
- Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.
Çeşitli farklı yollardan onun evine gidebilirsin.
- You can get to her house in a variety of different ways.
Bu mağaza çeşitli baharatlara sahiptir.
- This store has a variety of spices.
... There are a variety of sources of misinformation. ...
... There's a variety of different sorts of ...