Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.
- Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.
Motor çalışırken hissettim.
- I felt the engine running.
Kısa sürede itfaiye arabasının etrafında bir kalabalık toplandı.
- A crowd soon gathered around the fire engine.
Oradaki insanlar itfaiye arabasına yol açtı.
- The people there made way for the fire engine.
Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.
- A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work.
Uzun düşündükten sonra, Beth makine mühendisliği konusunda uzmanlaşmaya karar verdi.
- After long consideration, Beth decided to major in mechanical engineering.
Trenin iki tane lokomotifi var.
- The train has two engines.
Pilot, valf kullanarak motor gücünü kontrol eder.
- The pilot controls the engine power using the throttle.
Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.
- A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work.
Her interested in science and mathematics led her around 1840 to study the Difference Engine.
Favori arama motorun nedir?
- What's your favorite search engine?
En sevdiğin Google dışı arama motorun hangisi?
- What's your favorite non-Google search engine?
Therefore this craftie engine he did frame, / Against his praise to stirre vp enmitye .
fire-engine red.
jet-engine noise.
The 2-4-2 tank engines of the Great Eastern and the London and North Western were simply adaptations of 2-4-0 main-line engines; the 0-4-4 tank engine owed its parentage to the archaic 0-4-2 mixed traffic.
... ( engine roars ) ...
... Perfect search engine, as Amit mentioned, is the Star Trek ...