O ne saçma bir fikir!
- What a ridiculous opinion that is!
Onun hikayesi herhangi birinin inanması için çok fazla saçma.
- His story was too ridiculous for anyone to believe.
Muhtemelen komik görünüyorum.
- I probably sound ridiculous.
Ne komik bir karşılaştırma!
- What a ridiculous comparison!
Kendimi Breaking Bad'in sonunun gülünç bir şekilde aceleye getirildiğini düşünmekten alıkoyamıyorum - yine de çok güzel bir dizi ama daha iyi olabilirdi.
- I can't help but feel like the ending of Breaking Bad was ridiculously rushed, still an amazing show but it could've been better.
Tom onun gülünç olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks that's ridiculous.
Adam's hair is ridiculous.