uyutan

listen to the pronunciation of uyutan
Турецкий язык - Английский Язык
sleeping
drowsy
uyu
{f} slept

I only slept for three hours. - Ben sadece üç saat uyudum.

I can't take it anymore! I haven't slept for three days! - Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!

uyu
{f} sleep

Robin looks very cute when he's sleeping. - Robin uyurken çok sevimli görünüyor.

We must sleep at least seven hours a day. - Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.

uyu
kip

I want to have a kip. - Ben uyumak istiyorum.

I usually have a kip on Sundays. - Pazar günleri genellikle uyurum.

uyu
{f} sleeping

This room is not suitable for sleeping. - Bu oda uyumak için uygun değil.

Robin looks very cute when he's sleeping. - Robin uyurken çok sevimli görünüyor.

uyu
get to sleep

It was too muggy for me to get to sleep last night. - Dün gece hava uyuyamayacağım kadar çok nemliydi.

I have to get to sleep! I've got classes tomorrow. - Uyumalıyım! Yarın derslerim var.

uyu
lazy
uyutan
Избранное