Their application for a deferral of the hearing was granted.
The application of a theory to a set of data can be challenging.
The merger was implemented on a 50-50 ratio.
- Birleşme %50-%50 oranla uygulandı.
The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
When it comes to science, practice is more important than theory.
- Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.
I agree with the ban in principle, but in practice it will be extremely difficult.
- Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.
The law doesn't apply to this case.
- Yasa bu durumda uygulanmaz.
The final value theorem does not apply if the system is not stable.
- Eğer sistem istikrarlı değilse, son değer teoremi uygulanmaz.
This rule cannot be applied in every case.
- Bu kural her durumda uygulanamaz.
This rule can't be applied to every situation.
- Bu kural her durumda uygulanamaz.
The rule does not apply to his case.
- Kural bu duruma uygulanamaz.
Does it only apply to masculine nouns?
- Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?