I walked softly for fear of waking the baby.
- Bebeği uyandırmaktan korktuğum için yavaşça yürüdüm.
I've been having trouble waking up.
- Uyanmakta zorlanıyorum.
I was woken up suddenly at dawn.
- Şafakta aniden uyandırıldım.
He wanted to be woken up early by his wife.
- Karısı tarafından erken uyandırılmak istedi.
The alarm woke up Mayuko.
- Alarm Mayuko'yu uyandırdı.
When I woke up, I was sad.
- Uyandığımda üzgündüm.
Please wake me at six.
- Lütfen altıda beni uyandır.
Be quiet, or the baby will wake up.
- Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.
The police found a truck matching that description.
- Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.