They hung their heads in shame.
- Onlar utanç içinde başlarını eğdiler.
Tom bowed his head in shame.
- Tom utançla başını eğdi.
Your behaviour was disgraceful.
- Davranışın utanç vericiydi.
I would rather be killed than live in disgrace.
- Utanç içinde yaşamaktansa öldürülmeyi tercih ederim.