Sabah kahvaltısı için çoğunlukla meyve yerim.
- I mostly have fruit for breakfast.
Ağrı çoğunlukla geçti.
- The pain has mostly gone away.
Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.
- Success depends mostly on effort.
Onlar çoğunlukla kadındı.
- They were mostly women.