Atom enerjisinden faydalanmalıyız.
- We should make use of atomic energy.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Onun yardımını istemenin faydası yok.
- It is no use asking for her help.
Eğlence uyuşturucu kullanımı birçok şehir efsanelerine ilham veriyor.
- Recreational drug use inspires many urban legends.
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
- Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
- Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
Bu bisikleti kullanmalıyım.
- I must use this bike.
Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
- Great care has been taken to use only the finest ingredients.
Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım.
- The knife was so dull that I couldn't cut the meat with it and I had to use my pocketknife.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.