Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.
- This ship is not fit for an ocean voyage.
Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- I've got nothing to say to him.
Açığa çıkartılmayacak hiçbir sır yoktur.
- There is nothing concealed that will not be revealed.
Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi.
- Tom said that nothing like that would ever happen again.
Neyin doğru olmadığını asla söylemem.
- I never say what is not true.
Tüm gün katiyen bir şey yemedim.
- I ate absolutely nothing the whole day.
Katiyen yapmayacaksın.
- You'll do nothing of the kind.
Sure, you're perfect the way you are... not!.