İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
Bu yer yüzmek için elverişli.
- The place is convenient for swimming.
Senin için onun yoluna gireceğini umuyorum, Tom.
- I hope it works out for you, Tom.
Çalışmalarınızda size yardım karşılığında, ben sizden küçük bir iyilik rica ediyorum.
- In return for helping you with your studies, I'd like to ask a small favor of you.
Onun nezaketinin karşılığında ona bir hediye verdim.
- I gave her a present in return for her kindness.
O, cinayet yüzünden hapse atılmıştır.
- He was framed for murder.
O, iki yanlış başlama yüzünden yarıştan diskalifiye edildi.
- She was disqualified from the race for two false starts.
Sağlık sorunları nedeniyle okulu bıraktı.
- She quit school for health reasons.
Aramızda kalsın, o rüşvet nedeniyle görevden alındı .
- Between ourselves, he was dismissed for bribery.
Beni istasyonda karşılamayı unutma.
- Do not forget to meet me at the station.
Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız.
- We must provide food and clothes for the victims.
Bu oda uyumak için uygun değil.
- This room is not suitable for sleeping.
Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.
- This ship is not fit for an ocean voyage.
Biz, onun bu iş için doğru adam olduğunu keşfettik.
- We've found him to be the right man for the job.
Güneş batarken, hepimiz eve doğru hareket ettik.
- The sun having set, we all started for home.
O, onun adına konuştu.
- She spoke up for him.
O evsizler adına konuştu.
- She spoke for the homeless.
I'm looking for my friend.