Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

used of syllables or musical beats

listen to the pronunciation of used of syllables or musical beats
Английский Язык - Турецкий язык

Определение used of syllables or musical beats в Английский Язык Турецкий язык словарь

heavy
{s} şiddetli

Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık. - As you know, we were late due to the heavy rain.

Şiddetli yağmur nedeniyle, oyun iptal edildi. - The game was canceled because of heavy rain.

heavy
rüzgar

Yağmurun yanında şiddetli rüzgarları yaşadık. - Besides the rain, we experienced heavy winds.

Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu. - A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.

heavy
ağır iş

Bu ağır iş yükü benim için çok fazla. - This heavy workload is too much for me.

Bu bir ağır iş makinesidir. - This is a heavy-duty machine.

heavy
(hava) bulutlu
heavy
kantarlı
heavy
kabarmış (deniz)
heavy
ağırlaşmış (göz)
heavy
ağır çekmek
heavy
yoğun

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.

Biz yoğun trafikten kaçınmak için, bir arka yoldan gittik. - We took a back road to avoid the heavy traffic.

heavy
yavaş
heavy
duygu ağır
heavy
boğucu
heavy
sindirimi güç
accented
aksan ver(mek)
accented
aksan ver
heavy
kalın ciddi
heavy
(sıfat) ağır, baskın, şiddetli, fırtınalı, aşırı, önemli, çok, sert, baygın, üzücü, bozuk, kaba, hamile, ağdalı
heavy
{s} çok

Çanta benim tek başıma taşıyamayacağım kadar çok ağırdı. - The bag was too heavy for me to carry by myself.

Bu masa Patty'nin kaldırması için çok ağırdı. - This desk was too heavy for Patty to lift.

heavy
olağandan çok kabarmış çol faal aşırı
heavy
{s} sert
Английский Язык - Английский Язык
strong
heavy
accented
used of syllables or musical beats

    Расстановка переносов

    used of syllables or mu·si·cal beats

    Турецкое произношение

    yuzd ıv sîlıbılz ır myuzîkıl bits

    Произношение

    /ˈyo͞ozd əv ˈsələbəlz ər ˈmyo͞ozəkəl ˈbēts/ /ˈjuːzd əv ˈsɪləbəlz ɜr ˈmjuːzɪkəl ˈbiːts/
Избранное