Kimse ülkemden söz etmek istemiyor.
- Nobody wants to mention my country.
Bundan Tom'a söz etmek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention this to Tom.
Öncelikle ondan bahsetmeliydiniz.
- You should have mentioned it at the outset.
Annem ondan bahsetmedi.
- My mother didn't mention it.
Dan, Linda'nın adını anmadı bile.
- Dan didn't even mention Linda's name.
Bunu sana söylemeyi unuttum.
- I forgot to mention it to you.
Bunu onlara söylemek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention it to them.