İstek üzerine bir harita mevcuttur.
- A map is available upon request.
Yağmur ormanın üzerine sessizce düştü.
- The rain fell soundlessly upon the jungle.
Radyonun sesi kulaklarımızın üzerinde patladı.
- The blare of the radio burst upon our ears.
Odaya girmesiyle beraber, masanın üzerinde bir mum yandığını fark etmesi bir oldu. Mumun daha önce orada olmadığını hatırlıyordu.
- Upon entering the room, he noticed that a candle burned on the desk. He remembered that the candle had not been there before.
Beyaz Rusya Devlet Başkanı Alexander Lukashenko Alexei Dudarev'i doğum günü hususunda tebrik etti.
- Belarusian President Alexander Lukashenko congratulated Alexei Dudarev upon his birthday.
The tour guide was certainly up on his history.
Place the book upon the table.
He was set upon by the agitated dogs.
The clock struck noon, whereupon the students proceeded to lunch.