unvernunft

listen to the pronunciation of unvernunft
Немецкий Язык - Турецкий язык
{'unfernunft} e akılsızlık
Английский Язык - Турецкий язык

Определение unvernunft в Английский Язык Турецкий язык словарь

folly
aptallık
folly
budalalık
folly
aptalca hareket
folly
akılsızlık
foolishness
mankafalık
folly
(Tıp) Delilik hali, psikoz
folly
divanelik
folly
{i} dekor için yapılmış yapı
folly
{i} aptalca davranış
folly
{i} çılgınlık

Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık. - Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.

Çılgınlık yapmadan yaşayan insan düşündüğü kadar akıllı değildir. - Who lives without folly is not so wise as he thinks.

folly
{i} delilik
folly
garip bina/akılsızlık
foolishness
{i} budalalık
foolishness
{i} aptallık

Hadi daha fazla aptallık yapmayalım. - Let's not have any more foolishness.

Bu aptallık tarafından sonsuz bir şekilde rahatsız oluyorum. - I'm getting endlessly annoyed by this foolishness.

foolishness
{i} ahmaklık
foolishness
{i} enayilik
Немецкий Язык - Английский Язык
folly
stupidity (lack of good sense)
unreasonableness
foolishness
unreason

He's not an unreasonable man. - Er ist kein unvernünftiger Mann.

Your demands are unreasonable. - Eure Forderungen sind unvernünftig.

Aberwitz (veraltet) (Unvernunft)
madness
Aberwitz (veraltet) (Unvernunft)
insanity
Aberwitz (veraltet) (Unvernunft)
lunacy (foolishness)