This fact must not be forgotten.
- Bu gerçek unutulmamalı.
I forgot to turn off the television before going to sleep.
- Uyumadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.
Don't forget what I told you.
- Sana söylediklerimi unutma.
Don't forget to send the letter.
- Mektubu göndermeyi unutma.
I have to remember to buy this book tomorrow.
- Yarın bu kitabı satın almayı unutmamak zorundayım.
All you need to do is remember these three very simple steps.
- Bütün yapman gereken, bu üç basit adımı unutmamak.
The event was forgotten in progress of time.
- Zamanın ilerlemesiyle olay unutuldu.
I had forgotten how beautiful you are.
- Ne kadar güzel olduğunu unutmuştum.