Burada bir anlaşmazlık yok. - There's no disagreement here.
Burada bir anlaşmazlık yok.
There's no disagreement here.
Tom ve ben bir anlaşmazlık yaşadık. - Tom and I had a disagreement.
Tom ve ben bir anlaşmazlık yaşadık.
Tom and I had a disagreement.
Bir ihtilaf yaşıyor gibi görünüyorlar. - They seem to be having a disagreement.
Bir ihtilaf yaşıyor gibi görünüyorlar.
They seem to be having a disagreement.