unsterblich

listen to the pronunciation of unsterblich
Немецкий Язык - Турецкий язык
olumsuz
{'unşterplih} ölümsüz
ımmortal
olumsuz varlık
ölmez
Английский Язык - Турецкий язык

Определение unsterblich в Английский Язык Турецкий язык словарь

immortal
ölümsüz

Hiç birimiz ölümsüz değiliz. - No one of us is immortal.

Tek başına değişim, sürekli, sonsuz ve ölümsüzdür. - Change alone is eternal, perpetual, immortal.

immortal
{i} ölümsüz varlık
immortal
baki
immortal
daim
deathless
baki
undying
sonsuz

Tom ona duyduğu ölümsüz aşkın bir simgesi olarak Mary'ye bir sonsuzluk yüzüğü satın aldı. - Tom bought an eternity ring for Mary, as a token of his undying love for her.

Sen benim sonsuz sadakatime sahipsin, Kaptan. - You have my undying loyalty, Captain.

deathless
{s} ölümsüz
deathless
(sıfat) ölümsüz
deathlessly
ölümsüz bir şekilde
immortal
{s} ebedi
immortal
{s} sonsuz

Tek başına değişim, sürekli, sonsuz ve ölümsüzdür. - Change alone is eternal, perpetual, immortal.

Sonsuza dek ölümsüz olacağım. - I will forever be immortal.

immortal
(isim) ölümsüz varlık
immortal
{s} ölmez
undying
nihayetsiz
Немецкий Язык - Английский Язык
never-dying
immortal
undyingly
deathless
undying

Tom swore his undying love to Mary. - Tom schwor Maria seine unsterbliche Liebe.

deathlessly
Dieses Gemälde machte den Künstler unsterblich.
This painting immortalized the artist
jdn. unsterblich machen (Sache)
to immortalise somebody (matter)
jdn. unsterblich machen (Sache)
to immortalize somebody
sich fürchterlich/unsterblich blamieren
to make a complete fool of yourself