O güvensiz ve düşük benlik saygısı var.
- She's insecure and has low self esteem.
Tom o kadar güvensiz olmasaydı, muhtemelen Mary'nin sevgisini kabul edebilirdi.
- If Tom hadn't been so insecure, he could probably have accepted Mary's love.
Depremden sonra mahalle emniyetsiz hissetti.
- After the earthquake the neighbourhood felt insecure.
Unsecure networks pose a substantial security risk to your systems or data.