Tom merhamet istemiyor.
- Tom doesn't want pity.
Ben merhametini istemiyorum.
- I don't want your pity.
Ne yazık ki bize katılamazsın.
- It is a pity that you can't join us.
Ne yazık ki gelemezsin.
- It's a pity you can't come.
Katlandıkları şey için sadece acıma hissedebilirim.
- I could only feel pity for what they were enduring.
Böylesine bir aptal için hiç acımam yok.
- I don't have any pity for such a fool.