Tom heard wolves howling.
- Tom kurtların ulumalarını duydu.
I heard a wolf howling.
- Bir kurt uluması duydum.
Tom heard wolves howling.
- Tom kurtların ulumalarını duydu.
Your yelling and howling is called a psychosis. I ask, I beg you to see a therapist before you get instituonalized.
- Bağırman ve uluman ruhsal bir bozukluk. Soruyorum, hastaneye kaldırılmadan önce terapiste gitmen için sana yalvarıyorum.
Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
- Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
We need a forward-looking leader to make this country great again.
- Bu ülkeyi yine ulu yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var.
High tariffs have become a barrier to international trade.
- Yüksek tarifeler uluslararası ticaret için bir engel haline gelmiştir.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
He spoke to the nation on August eighth.
- Sekiz Ağustosta Ulusa seslendi.
We could hear wolves howling in the distance.
- Uzakta uluyan kurtları duyabiliyorduk.
I heard a wolf howling.
- Bir kurt uluması duydum.