O bizim şirket temsilcimiz olarak toplantıya katıldı.
- He attended the meeting as our company representative.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Tom her zaman örnek bir hükümete olumlu baktı.
- Tom has always favored representative government.
Karakteristik demokrasi, ülke yönetiminin bir şeklidir.
- Representative democracy is one form of government.
Bizim milletvekili yeni vergi planına karşı çıktı.
- Our representative argued against the new tax plan.
If you took all the fools out of the legislature, it wouldn't be a representative body anymore. — Texas State Senator Carl Parker.