You can't drink seawater because it's too salty.
- Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.
This water is a little salty.
- Bu su biraz tuzludur.
Tom picked up the saltshaker and salted his eggs.
- Tom tuzluğu aldı ve yumurtalarını tuzladı.
Is it true you love salted coffee?
- Tuzlu kahveyi sevdiğin doğru mu?
Can you pick up some saltine crackers?
- Birkaç tuzlu kraker alabilir misin?
My father cut down on salty food as I had advised.
- Tavsiye ettiğim üzere babam tuzlu gıdaları azalttı.
This water is a little salty.
- Bu su biraz tuzludur.