My father cut down on salty food as I had advised.
- Tavsiye ettiğim üzere babam tuzlu gıdaları azalttı.
This water is a little salty.
- Bu su biraz tuzludur.
Is it true you love salted coffee?
- Tuzlu kahveyi sevdiğin doğru mu?
I like the unique taste of salted caramel.
- Tuzlu karamelin eşsiz tadını severim.
This water is a little salty.
- Bu su biraz tuzludur.
You can't drink seawater because it's too salty.
- Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.
Can you pick up some saltine crackers?
- Birkaç tuzlu kraker alabilir misin?
We washed them in salty water.
- Onları tuzlu suda yıkadık.
Saltier water is heavier than less salty water.
- Daha tuzu su, daha az tuzlu sudan daha ağırdır.
Salted pretzels were the favourite snack of the kids.
- Tuzlu krakerler çocukların en sevdiği abur cuburdu.
A typical Bavarian breakfast consists of white sausage, wheat beer and pretzels.
- Tipik Bavyera kahvaltısı beyaz sosis, buğday birası ve tuzlu krakerden oluşmaktadır.
Low-lying lands will flood. This means that people will be left homeless and their crops will be destroyed by the salt water.
- Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.
Wetlands can have freshwater, salt water, or a mixture of both.
- Sulak alanlar tatlı su, tuzlu su ya da her ikisinin bir karışımına sahip olabilir.