tutuk¡

listen to the pronunciation of tutuk¡
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение tutuk¡ в Турецкий язык Турецкий язык словарь

TUTUK
(Osmanlı Dönemi) Örtü, perde, peçe
tutuk
Kısılmış, tutulmuş, kesik: "Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu."- P. Safa
tutuk
Eski işlevini göremez duruma gelmiş
tutuk
Tutuklu
tutuk
Sıkıntılı
tutuk
Kapalı, tıkalı
tutuk
Kısılmış, tutulmuş, kesik
tutuk
Akıcı, rahat konuşamayan
tutuk
Eski işlevini göremez duruma gelmiş: "Geçen gün beni dövdüler
tutuk
Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk."- A. İlhan
tutuk
Sıkıntılı: "Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı."- R. E. Ünaydın
tutuk
Durgun, çekingen, sıkılgan
tutuk evi
Tutukluların kapatıldığı yer, tevkifhane
dili tutuk
Serbestçe, kolaylıkla konuşamayan (kimse)