Tom ve Mary çok özverili ebeveynlerdir.
- Tom and Mary are very devoted parents.
Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.
- Thanks to Facebook, stalking is no longer the bastion of a few devoted enthusiasts, but a highly automated task convenient enough even for the busy housewife.
Leyla babasına adanmıştı.
- Layla was devoted to her father.
O üç çocuğuna içten bağlıdır.
- She is devoted to her three children.
Tom ve Mary birbirlerine çok bağlılar.
- Tom and Mary are very devoted to each other.
O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
- She devoted herself to the volunteer activity.
Emekli olduktan sonra, Teresa kendini yetimlerin bakımı için adamış.
- After retirement, Teresa devoted herself to caring for orphans.
Leyla'ya göre Fadıl sadık bir koca.
- To Layla, Fadil is a devoted husband.
Biz evlendiğimizden beri o sadık bir aile babası oldu.
- Since we got married, he's become a devoted family man.
Tom ve Mary fedakâr ebeveynlerdir.
- Tom and Mary are devoted parents.
Fadıl ve Leyla'nın ikisi de çok fedakar anne babalardı.
- Fadil and Layla were both very devoted parents.