Bu ayrı bir tedavi için yeterince önemli.
- This is important enough for separate treatment.
Bir tedavi hastalığı tedavi edecektir.
- A treatment will cure the disease.
Özel muamele beklemiyorum.
- I'm not expecting special treatment.
Böylesine bir muameleye katlanmazlar.
- They will not stand for such treatment.
Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
- We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
Böyle bir davranışa alışık değilim.
- I'm not accustomed to such treatment.
Bir atık su arıtma tesisi şehrin su kaynağının içine zehirli kimyasallar boşalttı.
- A sewage treatment plant discharged toxic chemicals into the town's water supply.
Doktorlar kadınlardaki hormon replasman tedavisi felaketini tekrarlamak üzereler.
- Doctors are about to repeat the disaster of hormone replacement therapy in women.
Tom'un fizik tedavisine ihtiyacı olacak.
- Tom will need physical therapy.
Tom bir bedensel denge terapisi uygulayıcısı olarak, sık sık şarlatanlıkla suçlandı.
- As a practitioner of craniosacral therapy, Tom is often denounced as a charlatan.
Terapide çok zaman geçirdin mi?
- Have you spent a lot of time in therapy?
He still has nightmares resulting from the treatment he received from his captors.
Firstly, I continue to base most species treatments on personally collected material, rather than on herbarium plants.
Conservative treatment could also include short-arm casting with the fingers and thumb free for 2-6 weeks. .
... and so they believe the real treatment's going to work. ...