Trenle seyahat etmeyi uçmaya tercih ederim.
- I prefer traveling by train to flying.
Uçmak seyahat etmek için en hızlı yoldur.
- Flying is the quickest way to travel.
Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.
- If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.
Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var.
- There are sparks flying out of the electric socket.
Biz bir uçan daire gördük.
- We saw a flying saucer.
UFO ne demek? Sanırsam, tanımlanamayan uçan nesne demek.
- What does U.F.O. stand for? It means Unidentified Flying Object, I guess.
Havada uçan bir kuş sürüsü gördüm.
- I saw a flock of birds flying aloft.
Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.