O varlıklı görünüyor fakat aslında değil.
- He looks wealthy, but actually he's not.
O, oğlunu varlıklı bir adam yaptı.
- He made his son a wealthy man.
Zenginlik ve şöhret umurumda değil.
- I don't care for wealth and fame.
Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor.
- Health is above wealth, for this does not give us so much happiness as that.
Servetin adil bir biçimde dağıldığı bir toplum hayal ediyorum.
- I dream of a society whose wealth is distributed fairly.
Bütün servetine karşın, o çok mutlu değildir.
- For all his wealth, he is not very happy.
Leyla'nın net serveti on milyon dolardır.
- Layla's net worth is estimated at ten million dollars.
Sami'nin net serveti milyonlarca idi.
- Sami's net worth was in the multi-millions.