Tom isn't a stamp collector.
- Tom bir pul toplayıcı değildir.
We're trying to avoid the bill collectors.
- Fatura toplayıcılarını önlemeye çalışıyoruz.
Tom is hiding from the tax collectors.
- Tom vergi toplayıcılarından saklanıyor.
We're trying to avoid the bill collectors.
- Fatura toplayıcılarını önlemeye çalışıyoruz.
Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
- Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
The dictionary gathers nearly half a million words.
- Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.
I don't harvest your olives.
- Senin zeytinlerini toplamam.
I don't harvest their olives.
- Onların zeytinlerini toplamam.
Americans who are over sixty-five make up 12.5% of the total population.
- Altmış beşten fazla Amerikalılar toplam nüfusun% 12.5'ini oluşturuyor.
They make up about 12.5 percent of the total population.
- Onlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 12,5'ğunu oluşturuyorlar.
They will go to the woods to pick mushrooms, weather permitting.
- Hava güzel olursa, onlar mantar toplamak için ormana gidecek.
A magnet can pick up and hold many nails at a time.
- Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.
The police assembled a lot of evidence against him.
- Polis onun aleyhinde birçok kanıt topladı.
The teacher assembled the students in the hall.
- Öğretmen salonda öğrencileri topladı.
Summon up your courage and tell the truth.
- Cesaretini topla ve gerçeği söyle.
Those numbers don't add up.
- Bu rakamlar toplanmaz.
These figures don't add up.
- Bu şekiller toplanmaz.
A crowd was gathering around him.
- Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.
Tom doesn't enjoy family gatherings very much.
- Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.
Can you briefly sum up what was said at the meeting?
- Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin?
She finally mustered up the courage to ask him for more money.
- Ondan biraz daha para istemek için sonunda cesaretini topladı.
Tom finally mustered up the courage to ask Mary out.
- Tom sonunda Mary'ye çıkma teklif etmek için cesaretini topladı.
He collected a lot of stamps.
- O, çok sayıda pul topladı.
Tom collected old coins.
- Tom eski bozuk paraları topladı.
I lost interest in collecting stamps.
- Pulları toplamada ilgimi kaybetti.
Tom isn't currently collecting unemployment benefits.
- Tom şu an işsizlik ödeneğini toplamıyor.
In a closed system the sum of the contained energies remains constant.
- Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır.
Summon up your courage and tell the truth.
- Cesaretini topla ve gerçeği söyle.