We are going to have a meeting here tomorrow.
- Yarın burada bir toplantı yapacağız.
The meeting was canceled because of the rain.
- Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
She took part in the assembly.
- O, toplantıda yer aldı.
He never goes to an assembly.
- O asla toplantıya gitmez.
He never goes to a gathering.
- O asla bir toplantıya gitmez.
Tom doesn't enjoy family gatherings very much.
- Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.
The therapy is in session.
- Terapi toplantı halinde.
They called a special convention.
- Onlar özel bir toplantıya çağırdılar.
The company cancelled the meeting.
- Şirket toplantıyı iptal etti.
He attended the meeting as our company representative.
- O bizim şirket temsilcimiz olarak toplantıya katıldı.
Two thirds of the students came to the reunion.
- Öğrencilerin üçte ikisi toplantıya geldi.
I was just wondering if any of you are planning to go to our high school reunion this weekend.
- Sizlerden herhangi birinin bu hafta sonu bizim lise toplantısına gitmeyi planlayıp planlamadığınızı sadece merak ediyordum.
The whole world is watching the summit conference.
- Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor.
The Prime Minister will hold a press conference tomorrow.
- Başbakan yarın bir basın toplantısı düzenleyecek.