Ben dişsiz bir havlayan köpek değilim.
- I'm not a toothless barking dog.
Hiçbir şey çiğneyemiyorum. Ben dişsizim.
- I cannot chew anything. I am toothless.
Benim sol alt arka dişim ağrıyor.
- My lower left back tooth hurts.
Benim diş ağrısı birkaç saat içinde geri döndü.
- My toothache returned in a few hours.
a toothless old man.
The treaty was toothless in combatting climate change.