tombul tombul

listen to the pronunciation of tombul tombul
Турецкий язык - Английский Язык

Определение tombul tombul в Турецкий язык Английский Язык словарь

tombul
fat

A fat white cat sat on a wall and watched them with sleepy eyes. - Tombul beyaz bir kedi, duvarın üstüne oturdu ve onları uykulu gözlerle seyretti.

She's not fat – she's just a little plump. - O şişman değil - sadece biraz tombul.

tombul
plump

Every day grandfather and grandmother gave the kitten plenty of milk, and soon the kitten grew nice and plump. - Büyük babam ve büyük annem kedi yavrusuna her gün bir sürü süt verdi ve kısa sürede yavru güzel ve tombul oldu.

Tom is plump, isn't he? - Tom tombul, değil mi?

tombul
round
tombul
stout
tombul
wellrounded
tombul
buxom
tombul
porky
tombul
rotund
tombul
sonsy
tombul
fatty
tombul
plump (person)
tombul
elephantine
tombul
chubby

I have an attraction for older, chubby women. - Ben yaşlı ve tombul kadınlar tarafından beğeniliyorum.

Tom thinks Mary is a bit chubby. - Tom Mary'nin biraz tombul olduğunu düşünüyor.

tombul
roly poly
tombul
roundabout
tombul
well-rounded
tombul
plump, buxom, chubby, rotund
tombul
fleshy
tombul
pudgy

I wonder if Tom is still pudgy. - Tom'un hâlâ Tombul olup olmadığını merak ediyorum.

tombul güve
tussock moth
tombul kadın
butterball
tombul keler
(Hayvan Bilim, Zooloji) stenodactylus grandiceps
tombul kertenkeleler
(Hayvan Bilim, Zooloji) stenodactylus
tombul kimse
roly poly
tombul kimse
a round person
tombul tüp
gas cylinder
Турецкий язык - Турецкий язык
yumuk yumuk
tombul
Dolgun, etli: "İçerde tombul yanakları kızarmış, ter içinde tıknaz bir kadın kıvranıyordu."- S. F. Abasıyanık
tombul
Şişman, şişkin, dolgun
tombul
Dolgun, etli
tombul
Şişman, şişkin, dolgun: "Altı tombul, boynu ince boş likör şişesi, koltuğun dibinde duruyordu."- Ç. Altan
tombul tombul
Избранное