Bunlar benim kalemlerim.
- These are my pencils.
Bir kurşun kalemin var mı?
- Do you have a pencil?
Ben bir mavi, bir kırmızı ve bir siyah kurşunkalem istiyorum.
- I want a blue, a red and a black pencil.
O bana bir kurşunkalem verdi.
- She gave me a pencil.
Birisi kurşun kalemimi çaldı.
- Someone has walked off with my pencil.
Bana kurşun kalemini ödünç verir misin?
- Will you lend me your pencil?