Yumuşak bir rüzgar esiyor.
- A gentle wind is blowing.
Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı.
- It was cold, and in addition, it was windy.
Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim.
- I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.
- God provides the wind, but man must raise the sails.
Hava bugün dünkünden daha rüzgarlı.
- It's windier today than it was yesterday.
Rüzgar alevleri körükledi.
- The wind fanned the flames.
O sadece seni gaza getiriyor.
- He's only winding you up.
Patatesler bana gaz yapar.
- Potatoes give me wind.
Soluklanmam için bana bir dakika ver.
- Give me a minute to catch my wind.
Nehir ormanın içinden kıvrılarak gitmektedir.
- The river winds through the forest.
Pencereden bir nehir görüyorum.
- Through the window, I see a river.
Nefesli enstrümanlar içinde en mükemmeli insan sesidir.
- The human voice is the most beautiful of all wind instruments.
Biraz nefesi kesilmiş görünüyorsun.
- You look a little winded.
Bir rüzgar esintisi Curdken'in şapkasını uçurdu, ve o onu tepe ve vadinin üzerinde kovalamak zorunda kaldı.
- A gust of wind blew Curdken's hat away, and he had to chase it over hill and dale.
Bir rüzgar esintisi geldi ve Curdken'in şapkasını uçurdu.
- A puff of wind came and blew Curdken's hat far away.
Tom sırasından çıktı ve bir pencere açmak için gitti.
- Tom got out from behind his desk and went over to open a window.
Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.
- You have only to push the button to open the bay window.
Tom gibi sarılmak istemiyorum.
- I don't want to wind up like Tom.
Çiçeklerin kokusu, otobüsün açık pencerelerinden içeri girdi.
- The smell of the flowers came in through the open windows of the bus.
Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı.
- It was cold, and in addition, it was windy.
Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir.
- Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.
Give me a minute before we jog the next mile — I need a second wind.
Please wind up that kite string.
Please wind up that old-fashioned alarm clock.
The winds in Chicago are fierce.
The boxer was winded during round two.
Ewww. Someone passed wind.
... and that's how we're going to wind down the war in Afghanistan. That's how we went after ...
... like wind and solar, advanced batteries that will help, uh, in the next generation of cars. ...