Çocukluğumda sınıf arkadaşlarım ve ben oynamak için bütün bilyeleri okula götürürdük. Bu günlerde çoğu çocuğun akıllı telefonları ve iPod'ları var.
- When I was a kid, my classmates and I would all take marbles to school to play with. These days, most kids have got smartphones and iPods.
Çocuklar bilye oyunları için yerde küçük bir oyuk açtılar.
- The children made a small hole in the ground for their game of marbles.
Sen misketlerini kaybediyorsun.
- You're losing your marbles.
Bu heykel mermerden yapılmıştır.
- This statue is made of marble.
Bina en güzel renkte mermerden inşa edilmiştir.
- The building is built of marble of a most lovely color.
Ellerini mermer kadar soğuk hissetti.
- Her hands felt as cold as marble.