Ödünç alabileceğim bir şerit metren var mı?
- Do you have a tape measure I could borrow?
Yarına kadar bu bantı saklayabilirsin.
- You can keep this tape until tomorrow.
Tom eve vardığında ön kapısına bantlanmış bir zarf vardı.
- When Tom got home, there was an envelope taped to his front door.
Bu kasetçalar yeni değil.
- This tape recorder is not new.
Adam video oynatıcıya bir kaset koyuyor.
- Man is inserting a tape into the VCR.
I've finally got this thing taped.