Hayatta birçok zorluklara katlanmak zorundasın.
- You have to endure a lot of hardships in life.
Sevilmek, tüketilmektir. Sevmek tükenmez yağ ile ışık vermektir. Sevilmek, varlığı durdurmak, sevmek katlanmaktır.
- To be loved is to be consumed. To love is to give light with inexhaustible oil. To be loved is to stop existing, to love is to endure.
Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar.
- The emigrants have endured physical and mental pain.
Mülteciler çölde 18 saatlik yürüyüşe dayandılar.
- The refugees endured the 18-hour walk across the desert.