Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.
- I'll have to think about it.
Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.
- I'm going to have to think about that one.
Tom onun hakkında düşünmek için bir ya da iki güne ihtiyacı olduğunu söyledi.
- Tom said he needed a day or two to think about it.
Ben onun hakkında düşünmek istiyorum.
- I want to think about it.
A girl's got to think on her future..
... And think about how to use a public/private partnership to ...
... And if you really think about it, technically, it really ...