Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.
- In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland.
Batı Berlin, Sovyet kontrolü olmadan kalacaktı.
- West Berlin would remain free of Soviet control.
Onlar batı ülkeleriyle iletişim kurdular.
- They communicated with the Western countries.
Batı ülkeleri konuyla ilgili tutumundan dolayı Japonya'ya atlıyor.
- Western countries are jumping on Japan for its stance on the issue.
Yol batıya doğru hafifçe kıvrılır.
- The road curves gently towards the west.
Batıya yolculuk zordu.
- The trip west was hard.
Roger batıda şehirden şehire seyahat etti.
- Roger traveled from town to town in the west.
Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.
- In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland.
Batıdaki erkekler genellikle viski içer.
- Generally men in Westerns drink whisky.
Şehir Londra'nın batısında bulunmaktadır.
- The city is found west of London.
Onun ordusu, Mississippi Nehri'nin batısındaydı.
- His army was west of the Mississippi River.
Yol batıya doğru hafifçe kıvrılır.
- The road curves gently towards the west.
Gemi, batıya doğru seyrediyor.
- The ship is sailing to the west.
... unoccupied lands to use. So the East/West exchange, the Columbian exchange across the ...
... so we were traveling up the West Coast in a rental car, in a TAURUS, and I was doing ...