Kimse ne olacağını öngöremez.
- Nobody can foresee what'll happen.
Peygamberler yüzyıllar boyunca dünyanın sonunu önceden tahmin etmiştir.
- Prophets have been forecasting the end of the world for centuries.
Kalp cerrahisinde en önde gelen otoritedir.
- He is the foremost authority on heart surgery.
Subrahmanyan Chandrasekhar yirminci yüzyılın önde gelen astrofizikçilerinden biriydi.
- Subrahmanyan Chandrasekhar was one of the foremost astrophysicists of the twentieth century.
Orman yangını dikkatsizlik yüzünden oldu.
- The forest fire occurred through carelessness.
Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!
- If you go into the forest, watch out for the ogres who eat children!
Şimdiye kadar ilk kez arabamı ormanda park ettim.
- This is the first time I've ever parked my car in the forest.
Beni ilkel bir ormanda yalnız bırakarak kampa geri döndün.
- You went back to the camp leaving me alone in the primeval forest.
Hava tahmini göre, yağışlı mevsim çok geçmeden başlayacak.
- According to the weather forecast, the rainy season will set in before long.
Benim her zaman başım belada.
- I am forever in trouble.
When weighing the importance of wealth and happiness, do not assume the fore can buy the latter.
The fore was painted white.
The fore cabin is near the bow.