Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar.
- They want to take part in the Olympic Games.
Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak.
- The important thing is not to win the game, but to take part in it.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Yarışmaya katılacak mısınız?
- Are you going to take part in the contest?
Tom törene katılmak istemiyor.
- Tom doesn't want to take part in the ceremony.
Partiye katılmak istedim fakat yapamadım.
- I wanted to take part in the party but I couldn't.