to take part in a dialogue; to dialogize

listen to the pronunciation of to take part in a dialogue; to dialogize
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to take part in a dialogue; to dialogize в Английский Язык Турецкий язык словарь

dialogue
{i} diyalog

Diplomatik diyalog çatışmayı bitirmeye yardımcı oldu. - Diplomatic dialogue helped put an end to the conflict.

Bu filmdeki diyalog çok saçma. Ayrılıyorum. - The dialogue in this movie is ridiculous. I'm leaving.

take part in
-e katılmak, -e iştirak etmek
to take part
yer almak

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar. - They want to take part in the Olympic Games.

dialogue
söyleşme
take part in
iştirak etmek
take part in
-e katılmak
take part in
katıl

Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum. - For myself, I would like to take part in the game.

Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım. - I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.

take part in
katılmak

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum. - If it's at all possible, I'd like you to take part in the next meeting.

dialogue
{i} karşılıklı konuşma
dialogue
diyalog tarzında edebi eser
dialogue
i., İng., bak. dialog
dialogue
karşılıklı konuşma ve tartışma
Английский Язык - Английский Язык
dialogue
to take in
Absorb
to take part in a dialogue; to dialogize

    Расстановка переносов

    to take part in a dialogue; to di·a·lo·gize

    Произношение

Избранное