Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
- This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
Amerikan siyasetini, özellikle başkanlık seçimi sırasında gözlemlemek ilginçtir.
- It's interesting to observe American politics, especially during a presidential election.
Ben sadece gözlemek için buradayım.
- I'm just here to observe.
Kuşları gözlemekten hoşlanırlar.
- They like to observe birds.
Tom farkına varmış gibi görünmüyordu.
- Tom didn't seem to notice.
Tom fark etmemiş gibi davranıyordu.
- Tom pretended not to notice.
Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
- I bought a telescope in order to observe the night sky.
Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe the people walking by.
Kadın gözlemler ve erkek düşünür.
- The woman observes and the man thinks.